Amok hastalığı, genellikle Orta Asya'da ve Malezya'da daha sık görülen bir tür psikiyatrik hastalıktır. Diğer psikiyatrik hastalıklara oranla daha nadir görülen bu hastalık, kişilerde ani bir şekilde saldırganlık, cinnet geçirme ve hatta başkalarının canına kast etmeye neden olabilecek kadar ciddi boyutlara varabilir. Peki, amok hastalığının belirtileri nelerdir? Nasıl tedavi edilir? Detaylar yazımızda.
Amok hastalığı, kişinin ani bir şekilde şiddetli bir tür bilinç kaybı yaşayarak cinnet geçime durumuna geldiği psikiyatrik bir hastalıktır. Disosiyatif de denilen bu hastalık nadir görülür. İlk olarak 18.yüzyılda ilkel kabilelerde rastlanmıştır. Rahatsızlığın oluşmasında zorlu kültürel ve çevresel etkenlerin üzerinde durulmuştur. Yaşam koşullarının zorluğunun ve şiddettin azalması ile birlikte 18. yüzyıl sonrasında amok hastalığı gelişiminde azalma olmuştur.
Bu sendromdan muzdarip olan hastalar sıklıkla yeni tanıştıkları insanları aşağılamaya ve yaralamaya, hatta öldürmeye yeltenebilirler. Bu yüzden hastalar hem kendileri hem de etrafındaki yakın veya uzak kişiler için risk oluşturur.
Amok kelimesi; gözü kara, cani, öldüren ve hiddetli gibi anlamlara gelir. Bu yüzden hastalıkla alakalı en karakterize belirti hastanın ani bir şekilde bu tür bir karaketere bürünmesidir.
Orta ve Güneydoğu Asya, Filipinler, Papua Yeni Gine, Porto Riko, Malezya gibi zorlu yaşam koşullarının olduğu coğrafyalarda hastalığın sıklığı artar. Bu bu bölgelerde hastalığın belirtilerine karşı çok dikkatli olunmalıdır. Bilhassa canice işlenen cinayetlerinden sonra bazı katillerin çoğunlukla bu hastalığın tanısını aldığı görülür.
Hastada cinnete varacak derecedeki şiddet ataklarının öncesinde bazı depresyon belirtilerine rastlanabilir. Ancak bu semptomlar yalnızca hastaların devamlı bir arada olduğu yakınları tarafından anlaşılabilir. Her iki cinsiyette görülme olasılığı olsa da amok erkeklerde daha sık görülür. Cinnet ataklarını geçiren birçok amok hastası, bu ortada böyle bir durum olmadığı halde kendisinin bir kötülüğe uğrayabileceğine inanır.
Amok, neden geliştiğine dair etkenlerin halen net olarak bulunamadığı bir durumdur. Ancak hastalığın aşırı kültürel baskı, şiddet içeren canice davranışlara maruz kalma ya da bunların bulunduğu ortamda büyümüş olma gibi sosyal, kültürel ve çevresel etkenlerin sebep olduğuna işaret edilir. Çünkü hastalık dünya geneline yayılmış olmayıp zorlu yaşam şartlarının olduğu bölgelerde yoğunlaşmıştır. Yanı sıra amok hastalarında meydana gelen şiddet davranışlarının psikotik nedenlere, kişilik ya da duygu durum bozukluklarına bağlı oluşabileceği de düşünülür.
Bugüne kadar teşhis edilen vakalara bakıldığı zaman hastalık, kültüre özgü sendromlar grubuna dahil edilmiştir. Amok ile ilgili araştırmalar devam etmekte olup hastalığın modern toplumlarda da yeniden patlak verebileceği ileri sürülmektedir. Belirtilerin fark edildiği hastaların yakınlarınca zaman kaybetmeden sağlık kuruluşlarına götürülmesi oldukça önemlidir.
Hastalık, cinnet atakları ile kendini kaybederek şiddet eğilimindeki fiillere yönelen kişilere psikiyatrik muayene yapılması ile teşhis edilebilir. Genellikle hastalar hastalar bir cinayet, darp ya da yaralama yapması sonrası sağlık kontrolüne yönlendirilmiş ya da yakın çevresi tarafından fark edilmesi ile sağlık kuruluşlarına getirilmiş olabilir. Her iki halde de psikiyatrist hasta ile detaylı bir muayene seansı yapar.Ayrıca hasta ile sürekli olarak iletişimi olan aile, arkadaşlar ve iş ortamındaki insanlar ile de görüşülmesi gerekebilir. Muayenede hastaya karşı gereken güvenlik önlemleri alınmalıdır.
Gerekli olursa psikologlardan da destek alınabilir. Değişik hastalık ihtimallerinin ekarte edilebilmesi için bazı tanı testlerine başvurulabilir. Bunlar; psikolojik testler, kan testleri ve tıbbi görüntüleme tetkikleri olabilir. Amok hastalığı teşhis edilen hasta yoğun ve uzun bir tedaviye hızlıca alınır.
Amok hastalığının psikoz ve bipolar bozukluk gibi hastalıklarda alakalı olduğu düşünülür. Bu yüzden tedavi planı genellikle bu tip hastalıklarla benzer biçimdedir. Hastaların geneli şiddet ve intihar eğilimindedir bu yüzden, tedavi amacıyla psikiyatrik hastalıklarla ilgilenen sağlık kuruluşlarına getirilmeleri gerekebilir. Ancak bu durum en uç haldeki vakalarda olabilir ve her hasta bu şiddette bir atak içerisinde olmayabilir.
Amok vakalarının çoğunda sevilen ve değer verilen bir kişinin aniden vefat etmesi, şok etkisi yaratan üzücü bir durum, yoğun ve ağır depresyon yaşanması gibi bazı gelişim dönemleri bulunur. Bu sebeple psikiyatrik destek alınması çok önemlidir. Amok hastalarına genellikle 6 -8 haftadan başlayan bir yataklı tedavi verilir. Bu tedavide antidepresan ilaç türlerinden uygun olanlar kullanılır. İlaç kullanmamakta direnen kişilere hekim önerisi ile damardan ilaç verilir ya da sakinleştirici uygulanabilir. İlaç tedavisinin yanında psikiyatr ve psikologlar ile bir bilişsel tedavi de verilir. Gerekli görülürse hipnoz gibi yöntemlerde uygulanabilir.