Çenenizi hareket ettirince ağrı hissedip ses duyuyorsanız, ağız açmada zorluk yaşıyorsanız, diş sıkma veya diş gıcırdatma varsa bu belirtiler çene eklem probleminin habercisi olabilir. Çok fazla ertelemeden çene cerrahisi uzmanına danışmanız önerilmektedir. Çene eklemi muayenesi olmanızın vaktinin geldiğini gösteririr.
Çenenizi hareket ettirince ağrı hissedip ses duyuyorsanız, ağız açmada zorluk, diş sıkma veya diş gıcırdatma varsa çene eklem probleminin habercisi olabilir. Çok fazla ertelemeden çene cerrahisi uzmanına çene eklemi muayenesi olmanız gerekmektedir. Çünkü ertelenen her şey gibi çene eklemi problemi de ertelendiğinde büyüyecektir. Bu durum beraberinde tedavi süresini uzatacaktır. Tüm hastalıklardaki gibi çene ekleminde de erken teşhis çok önemlidir. Çene eklemindeki rahatsızlıklar ihmal edilirse ağız açamama gibi birçok probleme neden olabilmektedir.
Hareket kabiliyeti oldukça fazla ve vücudun en çok çalışan eklemi olan çene eklemi çiğneme, konuşma, gibi fonksiyonları yerine getirmemiz için sürekli çalışır hatta bazı insanlarda uyurken dahi hareket halindedir. Böyle fonksiyonlar gören çene eklemimizde bazen problemler meydana gelebiliyor.
Yanlışlıkla KBB ‘ye başvuran hastalar bulunmaktadır. Çene eklemi problemi yaşayan bazı hastalarımız tedavi için KBB uzmanları, göz doktorları hatta nöroloji uzmanlarının kapısını çalabiliyor. Halbuki çene eklem rahatsızlığı konusu, çene cerrahisi bölümünün uzmanlık alanıdır ve uyguladığımız tedavi yöntemleriyle bu problem çözülebilir.
"Çene eklemi rahatsızlığının belirtileri, teşhis ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi vermek isterim." Diyen hastalar için belirtilere baktığımızda ağzımızı açıp kapatırken kulak önü bölgesinden ses gelmesi, çene yüz bölgesi veya kulakta ağrı, baş ağrısı, ağız açmada kısıtlılık veya zorluk şeklinde kendini gösterebilir. Halk arasında çok sık görülen çene eklem rahatsızlığı tedavi edilmediği takdirde hastaların psikososyal durumunu olumsuz yönde etki altına alabilecek noktalara dahi ulaşabilmektedir
Bazen klinik belirti vermeden yıllarca devam eden, bazen de insanları adeta topluma içerisine çıkmaktan uzaklaştırabilen çene eklemi rahatsızlığının nedenlerini kısaca şöyle anlatabilirim: Farkında olmadan dişlerinizi sıkıyor veya gıcırdatıyor, tek taraflı çiğneme yapıyor veya çene yüz bölgesine alınmış bir travma hikayesi olabilir.
Teşhisin ilk aşamasını tüm hastalıkların teşhisinde olduğu gibi detaylı anamnez alınması yani hastalık geçmişinin öyküsünün değerlendirilmesi oluşturuyor. Sonrasında çene eklemi rahatsızlığının nedenlerinin anlaşılmasına yardım eden detaylı klinik ve radyolojik muayenesi yapmamız gerekir. İlk başta tüm ağızla beraber diş ve dişetlerinin muayenesi yapılır. Çene-yüz ve boyun kasları palpasyonla muayene edilerek eklem sesi steteskop yardımıyla dinlenir. Ağız açıklığı miktarı ve ağız açmada kayma olup olmadığına detaylı olarak bakılır. Yine diş sıkma veya diş gıcırdatmaya bağlı dişlerde oluşan aşınmalar kontrol edilerek muayenemiz tamamlanır. Radyolojik muayenede ise panaoramik röntgen veya dental tomografiden yararlanılabilir. İleri eklem içi problemlerinde ise manyetik rezonans görüntüleme (MRI) tetkiki istenebilmektedir.
Bruksizm, geceleri uyurken istem dışı yapılan diş gıcırdatmaya denmektedir. Dişler bir şeyi öğütüyormuş gibi sıkılarak birbirine sürtülür. Çene eklemi, çiğneme kasları ve dişlerimize aşırı yük bindirerek zarar veren bir durumdur. Hatta aşırı bruksizm olan hastaların dişlerinin çiğneyici yüzeylerinde aşınmalar bile meydana gelebilir. Bu durum ilerlerlediğinde kişinin ağzını çok kısıtlı açmasında ya da tam açamamasına neden olabilmektedir. Altta yatan sebeplerin başında asrımızın da hastalığı olan stres gelmektedir. Bu zararları minimalize etmek için ilk başta hastamızın farkındalığını artırıp bilinçli olduğu zamanlarda diş sıkmamaya dikkat etmesi gerekir. Bu durumu hatırlatacak kısa notları işyerine, evine asması kendisine yardımcı olabilir. Bruksizm tedavisinde kullandığımız yöntemlerinden biri olan kişiye özel hazırladığımız gece plakları (splint tedavisi) çene eklemindeki aşırı yükü azaltır ve çene kaslarının gevşemesine katkıda bulunur.
Çene eklem problemlerinin tedavisinde tek bir yöntem yoktur. Bazı durumlarda birden fazla tedavi yönteminin birlikte uygulanması gerekebilir. Tedavide klasik ilaç tedavisinden fizik tedaviye, gece plağı (splint tedavisi) kullanımından manipülasyona ve çene eklem yıkamasından (artrosentez) ileri cerrahi işlemlere kadar birçok tedavi skalamız vardır. Tedaviye ilk olarak bilgilendirici ve varsa normalden sapan alışkanlıkları giderici eğitimlerle başlıyoruz. Ardından probleme neden olan sorunları bulunup ortadan kaldırmaya çalışılır. Hastamızın psikolojik durumunu bu süreçte çok önemli olduğu için gerekirse psikoterapi gibi profesyonel destekler alması gerekebilir. Daha geç kalınmış vakalarda ise çene eklemi içerisine yönelik açık cerrahi müdahaleler yapılabilir.
Düzenli bir şekilde tedavisini takip eden hastalarım 2-3 ay hatta daha kısa sürede tedavisi tamamen bitip sağlığına kavuşabiliyor. Bizde bu sonuçlarla hastalarımızın yüzündeki gülümsemeyi görünce fazlasıyla mutlu oluyoruz.