Tükürük bezlerinde şişme, ağrı ve hassasiyete yol açan kabakulak, bulaşıcı bir çocukluk çağı hastalığıdır. Nadiren yetişkinlerde de görülebilen hastalık, yetişkin kişilerde daha şiddetli seyredebilir. Hapşırık ve öksürük gibi tanecikler ile kolayca bulaşabilen kabakulak için en etkili korunma yolu ise bebeklik ve çocukluk döneminde yapılması gereken mevcut aşılarının olunmasıdır.
Kabakulak, kulaklara yakın olan parotis ismindeki en büyük tükürük bezlerinin enflamasyonuna neden olan bulaşıcı bir viral enfeksiyondur. Çocukluk çağı hastalığı olan kabakulak, yüzün iki tarafında da bulunan bezlerin birinde veya her ikisinde de gelişebilir. Virüs %70 oranında tükürük bezi tutulumu yaparken, farklı oranlarda diğer bez ve sinirlerinde tutulumuna neden olabilir. Enfeksiyon parotis bezinde şişlik, ağrı ve hassasiyet hissedilmesine yol açabilir. Bazı vakalarda hastalık yumurtalık, testis, meninks (omurilik ve beyin zarı) ve pankreasında iltihaplanmasına sebep olabilir. Viral bir hastalık olduğu için antiviral bir tedavisi olmayan kabakulakta, tedavi semptomları azaltmak amacıyla uygulanır. Sıklıkla 5-9 yaş aralığında görülen hastalığı MMR aşısı önler. Kabakulak geçiren bir kişi ikinci defa hastalığa yakalanmaz.
Kabakulak hastalığı, öksürük ve hava yolu ile taşınarak yayılır. Enfekte olan kişilerin temas ettiği bardak, kaşık-çatal gibi bireysel eşyaları ile de kolayca bulaşabilir. Hasta kişiler tükürük bezlerinin şişmesinden 7 gün öncesi ve 9 gün sonrasına kadar hastalığı diğer kişilere bulaştırabilirler. Kabakulak virüsü için en bulaşıcı dönem, semptomların meydana gelmesinden 2 gün önce ve 4 gün sonrasıdır. Daha önce kabakulak geçirmemiş ve aşı olmamış bireylerin hepsi risk altındadır.
Kabakulak semptomları içinde ne belirgin olarak meydana gelen tükürük bezlerinin şişmesidir. Bazı hastalarda ise belirtiler çok hafif seyreder veya hiçbir semptom yaşanmayabilir. Hastalık bulaştıktan sonra ortaya çıkan belirtiler şu şekilde olabilir:
Genellikle çocuklarda görülen hastalık nadir de olsa yetişkinlerde oluşabilir. Yetişkinlerde kabakulak, daha şiddetli ve komplikasyona açık bir seyirde olabilir.
Kabakulak genellikle semtomların gözlemlenmesi ile anlaşılabilir. Bu anlamda yüz şişmesi en karakterize özelliğidir. Hekim kesin bir teşhis için fiziki bir muayene yapar ve testler ister. Muayenede bademcikleri kontrol için boğaza bakar. Çünkü kabakulak hastalığında bademcikler yana doğru pozisyon alabilir. Ateş ölçümü yapılır. Daha sonra ise idrar ve kan testleri istenir. Yanı sıra tükürük örneği de alınabilir.
Viral bir hastalık olan kabakulakta antibiyotik tedavisi yapılmaz. Antibiyotik yalnızca kabakulak geçiren bağışıklığı düşük olan kişilerde, bir komplikasyon riskine karşı gerekli görülürse reçete edilebilir. Kabakulak geçiren kişilerde semptomların hafifletilmesi için şu uygulamalar yapılabilir:
Kabakulak aşısı, ülkemizde 12.ayın sonunda ve ilköğretim birinci sınıfta yapılan üçlü bir karma aşıdır. İlgili aşı kızamık, kızamıkçık ve kabakulak hastalıklarına karşı koruma sağlar.
Kabakulak enfeksiyonunda oluşan komplikasyonlar yetişkinlerde çocuklardan daha sık görülür. Oluşabilecek komplikasyonlar ise şu şekilde sıralanabilir:
Menenjit: Virüsün dolaşım sistemine geçmesi sonucu merkezi sinir sistemine ulaşması sonucu oluşur. Beyin zarının iltihaplanması durumudur. Oldukça nadirdir.
Orşit: Virüsün testislere geçmesi sonucu ödem ve ağrı yapmasıdır. Kabakulak olan 5 erkekten 1’inde görülebilir. Nadiren kısırlık sebebi olabilir.
Ooforit: Kadınlarda yumurtalık iltihaplanmasına sebep olabilir. Yumurtalıkların şiş ve ağrılı olmasına neden olur. 20 yetişkin kadından 1’inde rastlanır. Kısırlık sebebi olabilir.
Ensefalit: Beyin dokusunda enfeksiyon oluşmasıdır. Ölümcül olabilen bu durum, 6000 vakadan 1’inde görülebilir.
Pankreatit: Üst karında ağrıya yol açan pankreas iltihaplanmasıdır. Hafif seyirlidir ve 20 vakadan 1’inde görülebilir.