Her yaş grubunda görülebilen osteomalazi, çoğunlukla ileri yaştaki bireylerde yaygındır. Yaşlılarda kırık ve çatlaklara neden olan hastalık, çocukluk çağında görüldüğü takdirde, sıklıkla uzun kemiklerde eğrilmelere neden olacağı için yaş büyüdükçe daha ciddi sorunlara yol açabilir. Hastalığın başarılı bir şekilde tedavi edilebilmesi için erken evrede teşhis edilmesi önemlidir. Peki, kemik yumuşaması nedir? Nasıl tedavi edilir? Detaylar yazımızda
Kemik yumuşaması diğer ismi ile osteomalazi, genellikle D vitamini eksikliğinden dolayı gelişen, kemiklerde deformasyon ve bozulmalara neden olan bir hastalıktır. Normal şartlarda kemikler devam eden bir yapım ve yıkım süreci içindedir. Bu döngü sürekli devam eder. Kemik yapısı, kalsiyum ve fosfor minerallerinden kabuk dokusu ve daha yumuşak bir iç doku olan matristen meydana gelir. Kemiğin güçlü yapısı içindeki lif yapının minerallerle kaplanmasından gelir ve mineral azalınca gücüde azalır. Bu durum ise kemiklerin ciddi derecede yumuşamasına sebep olur. Her yaş grubunda görülebilen hastalık, çoğunlukla ileri yaştaki bireylerde bulunur. Yaşlılarda kırık ve çatlaklara neden olan hastalık, çocukluk çağında görüldüğü takdirde, sıklıkla uzun kemiklerde eğrilmelere neden olacağı için yaş büyüdükçe daha ciddi sorunlara yol açabilir. Bilhassa çocuk hastalarda erken tanı konması ve tedavi edilmesi halinde kalıcı hasarlar önlenebilir.
Kemik yumuşaması erken evrede belirti vermez. Bu süreçte kemiklerde hafif bir yumuşama, eğrilme, çatlama ve kırılma gibi belirtiler olmadığı için yalnızca görüntüleme incelemesinde anlaşılabilir. Ancak hastalık ilerleyerek şiddeti arttıkça, kas zayıflığı ve kemik ağrıları meydana gelir. Sıklıkla pelvis, kaburga, kalça ve bacaklarda ağrılar görülür. Gece veya kemiklerin üzerine baskı olduğu zaman ağrının şiddeti artar. Kas tonosunun azalmasından dolayı hastalar az bir mesafe dahi yürüseler bu onlara çok yorucu gelebilir. Bunların dışında en yaygın görülen osteomalazi belirtileri şu şekilde sıralanabilir:
Çoğunlukla D vitamini eksikliğine bağlıdır.
Belirtilere ek olarak osteomalazi hastalarında kanda düşük miktarda kalsiyum olmasından dolayı; kalpte ritim bozukluğu, ağız çevresi, kol ve bacaklarda uyuşukluk, el ve ayaklarda spazmlar görülebilir. Bu semptomlar ciddi derecede D vitamini ve kalsiyum eksikliğine işaret eder. Bu yüzden belirtileri yaşayan kişilerin vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurmaları gerekir.
Osteomalazi kemiklerin olgunlaşma dönemindeki bir bozukluk sonucu gelişebilir. Kemiklerin güçlenmesi için kalsiyum ve fosfor minerallerinin besinler ile birlikte alınması gerekir. Bu nedenle vitamin ve mineral içeren sağlıklı bir beslenme düzeni alışkanlık haline getirilmelidir. Bu vitamin ve minerallerin az miktarda alınması veya alındığı halde vücutta yeteri kadar emilememesi halinde kemik yumuşaması gelişebilir. Hastalığın meydana gelmesindeki baş aktör ise D vitamini eksikliğidir. Oteomalazinin en sık nedeni güneş almayan bir bölgede yaşamaktır. Buna bağlı olarak D vitamini yönünden eksik bir diyet yapılmasıdır. İkinci yaygın neden ise bariatrik (mide küçültme ameliyatları vs.) cerrahi veya farklı bağırsak operasyonları yapılmasından dolayı bağırsak emiliminin azalmasıdır.
Ayrıca otoimmün bir hastalık olan çölyak hastalığı, böbrek ve karaciğer hastalığı, bazı ilaçlar ve yaşlanmaya bağı kemik yıkımı olması da kemik yumuşama hastalığı için etkenlerdendir.
Hastalık semptomların belirgin hale gelmesine kadar anlaşılamaz. Bu yüzden kan tetkiki ile vitamin ve mineral düzeylerine düzenli bir şekilde bakılması önerilir. Osteomalazi basit bir kan testi ile D vitamini, fosfor ve kalsiyum oranlarına bakılarak teşhis edilir. Bunun yanı sıra, kemik üretimi yapan hücrelerin ürettiği alkalen fosfataz (ALP) ve paratiroid hormonu (PTH) bu hastalarda normal düzeylerin dışındadır. Bu parametrelerden herhangi birinde anormallik olması halinde görüntüleme tetkiki yapılabilir.
İlk dönemlerde belirti vermeyen kemik yumuşaması vakaları genellikle geç teşhis edilir. Bu durumda hastalığın ilerleyip kemik hasarı meydana getirmesine neden olur. Bu da tedavide başarının düşmesine sebep olabilir. Teşhis gecikmelerinin engellenebilmesi için güneşi az alan bölgelerde yaşayan kişilerin düzenli olarak vitamin ve mineral düzeyine bakılması gerekir. Aynı şekilde orta yaştan sonra kemik taramaları periyodik olarak yaptırılmalıdır. Hastalığın erken dönemde fark edilmesi halinde tedavisi D vitamini, fosfor ve kalsiyum takviyeleri ile yapılabilir. Takviyeler enjeksiyon veya oral yoldan tablet şeklinde olabilir. Bağırsak emilim sorunlarından dolayı takviye verildiğinde genellikle damardan olan ilaçlar verilir. Yanı sıra diyetisyen kontrolünde vitamin ve mineralden zengin bir beslenme düzeni verilir. İleri boyuttaki osteomalazi vakalarında kırık veya çatlaklarda cerrahi girişim gerekebilir