Günümüzde birçok kişi, doğal ve yan etkileri minimum olan tedavi yöntemlerini tercih etmektedir. İşte bu noktada ozon terapisi, oksijenin üçlü formu olan ozonun belirli dozlarda uygulanmasıyla sağlık alanında önemli bir yer edinmiştir. Kokusu keskin olan bu gaz, uygun dozlarda kullanıldığında birçok fayda sağlayabilir. Bu yazıda, ozon terapisinin nasıl bir uygulama olduğunu, hangi durumlarda kullanıldığını ve potansiyel faydalarını ele aldık.
Ozon terapisi, oksijenin üçlü formu olan ozonun belirli dozlarda uygulanmasıyla gerçekleştirilen bir tedavi yöntemidir. Kokusu keskin olan bir gazdır. Yüksek dozlarda solunumu tehlikelidir ancak uygun dozlarda uygulandığında herhangi bir sorun oluşturmamaktadır. Bu terapinin çeşitli uygulama yöntemleri bulunmaktadır.
Doğal bir uygulamadır. Herhangi bir ilaç etki etmemektedir. Ozon, doğal bir tedavi olduğu için tedavi sonuçları zaman içerisinde görülmektedir.
Yan etkisi ise yok denecek kadar azdır. Hastanın sitrata alerjisi olabilir ancak uygulama doğru yapıldıysa yan etkisi yok denecek kadar azdır.
Bazı durumlarda kan alınmasından dolayı tansiyon düşüklüğü görülebilmektedir.
Bel ve boyun fıtığının tedavisinde ozon terapisi sıklıkla tercih edilir ve başarı oranı yüksektir. Bel ve boyun fıtığında sinir çevresinde ödem oluşmaktadır. Bu durum sinir basısı oluşturmaktadır. Kaslarda gerginlik oluşturmaktadır. Kasların içerisinde tetik noktaları oluşabiliyor. Bunlar tedavi edildiğinde hastanın iyilik hali sağlanıyor, bulgular azalmaktadır hatta bazı durumlarda ise fıtıkta küçülme görülebilmektedir. Ozon tedavisi ile bu ödem atılmaktadır.
Ozon terapisi, güçlü bir antioksidan etkisi bulunur. Vücuttaki toksinlerin atılmasına yardımcı olması gibi birçok faydası bulunur. En sık bilinen faydaları ise şu şekildedir:
Bağışıklık sistemini güçlendirmektedir.
Güçlü bir antioksidandır.
Halsizlik, yorgunluk gibi semptomları azaltmaya yardımcı olur.
Eklem ağrılarında, kireçlenmede, bel ve boyun fıtıklarında tedavi yöntemi olarak kullanılmaktadır.
Hücre yenilenmesine yardımcı olur. Aynı zamanda yaşlanma karşıtı özelliği bulunmaktadır.
Daha az bilinen faydaları ise şu şekildedir:
Cilde iyi gelmektedir. Cilt nemini arttırmaya yardımcı olabilmektedir.
Saç dökülmesine iyi gelmektedir.
Bası yaralarında kullanılabilmektedir.
Zayıflamada yardımcı olmaktadır. Eliminasyon diyeti ile birlikte uygulanabilmektedir.
Lokal olarak ve uygun dozlarda uygulandığında erkeklerde meydana gelen memelerde küçültmeye yardımcı olabilmektedir.
Ozon terapisi çeşitli yöntemlerle uygulanabilir ve bunlar genellikle belirli durumların tedavisinde kullanılır.
Majör ozon tedavisi
Minor ozon tedavisi
Otohemoterapi
Kan yoluyla yapılan ozon
Rektal ozon; makattan yapılan ozon,
Torbalama
Lokal ozon; ilgili bölgeye ozon verilmesidir.
Yüzeyel uygulamalar yani ozonlu zeyinyağları gibi uygulamalar da mevcuttur.
Bu çeşitli ozon tedavisi yöntemleri, farklı sağlık sorunlarının tedavisinde kullanılabilecek çok yönlü bir yaklaşım sunar.
Kullanım şekilleri ise doktordan doktora göre değişmektedir.
Ozon tedavisi, cilt sağlığını iyileştirmek için kullanılan etkili bir yöntemdir. Ciltteki kolajen sentezini arttırmaktadır. Cildin sıkı, elastik ve genç görünmesini sağlayan bir proteinidir.
Ozon tedavisi ayrıca cildin canlı ve sağlıklı bir görünüm kazanmasına yardımcı olur. İnce kırışıklıkların azaltılması, cildin tonunun düzeltilmesi ve genel olarak cilt dokusunun iyileştirilmesi için etkili olmaktadır.
Ozon tedavisi lokal olarak cilde de uygulanabilmektedir ancak bazı riskleri bulunmaktadır. Ciltteki tedavisi için kan yoluyla uygulama da tercih edilebilmektedir.
Bu tedavi aynı zamanda ağrıları azaltma da etkilidir. Özellikle eklem ağrıları, kas ağrıları ve bel/boyun ağrıları gibi durumlarda faydalı olabilir.
Ozon tedavisinde en az 5 seans önerilmektedir, ancak ideal olarak 10 seans tercih edilir. Tedavinin kişinin cildinde etki etmesi kişiden kişiye değişmektedir. Bazı kişilerde etki ilk seansta görülürken, diğerlerinde 5. veya 10. seansta, hatta tedavi tamamlandıktan sonra bile görülebilmektedir. Ozon tedavisi doğal bir yöntemdir ve faydaları kişiden kişiye değişiklik göstermektedir.
Kişiden kişiye ve hastalıktan hastalığa göre hatırlatma dozları uygulanabilir. Genellikle gençleşme ve detoks etkili tedavilerde bu yöntem tercih edilir. Hatırlatma dozları üç ayda bir veya altı ayda bir şeklinde olabilir.
Ozon tedavisinde iyileşme süresi genellikle kişiden kişiye farklılık gösterir. Yenilenme kapasitesi yüksek olan kişilerde etkilerin daha hızlı görülebildiği gözlemlenmiştir.
70 yaş ve üzeri hastalarda, genellikle yorgunluk ve düşük fonksiyonel kapasite gibi durumlar söz konusu olabilir. Bu nedenle, bu yaş grubundaki hastalarda ufak dozlarda dahi belirgin iyileşmeler gözlemlenebilir.
Daha genç ve aktif bir yaşam tarzına sahip olan kişilerin hücreleri belirli bir kapasiteyle çalışır. Bu durumda, yaşam kalitesi daha düşük olan kişilere göre iyileşme süresi daha uzun olabilir.
Bu nedenle, ozon tedavisinin etkilerinin kişinin yaşına, genel sağlık durumuna ve yaşam tarzına bağlı olarak değişebileceği unutulmamalıdır.
Kanla yapılan ozon tedavisi uygulamasında aşırı anemisi olan kişilere önerilmez çünkü oksidatif stresi artırabilir ve bu durumun sağlık üzerinde olumsuz etkileri olabilir.
Kan hastalıklarına sahip bireyler ve özellikle Akdeniz anemisi gibi kan hastalıkları olanlar için de uygun olmayabilir. Favizm gibi bakla tüketimiyle oluşan sarılık olan kişilere de bu tedavi yapılmamalıdır.
Ayrıca, gebelere de ozon tedavisi yapılması önerilmemektedir.
Ozon terapisi öncesinde ve sonrasında alkol tüketimi ve sigara içilmesi önerilmez. Terapide, kişiye detoks uygulanmaya çalışılmaktadır, yani kişinin kanı temizlenmeye çalışılmaktadır. Sigara ve alkol tüketimi, vücuda toksinlerin girişini artırır ve tedavinin etkinliğini azaltabilir. Bu nedenle, bu maddelerin tüketimi önerilmez.
Bunun yanı sıra, ozon terapisi sürecinde bol su tüketmek önemlidir. Su, vücudun toksinlerden arınmasına ve tedavinin etkinliğine yardımcı olur.
Gıda alımında şekerden uzak durulması ve doğal, sağlıklı besinlerin tüketilmesi önerilir. Şekerin azaltılması, vücuttaki inflamasyonu azaltabilir ve tedavinin etkilerini artırabilir. Doğal ve sağlıklı gıdalar, vücudun besin ihtiyacını karşılayarak genel sağlığı destekler ve iyileşme sürecini hızlandırabilir.