Bireylerin hayatında birçok kez enfeksiyon geçirmesi olası bir durumdur. Ancak bazı kişilerde gelişen enfeksiyonlar sepsis tablosuna dönüşebilir. Erken müdahale edilmeyen sepsis vakaları ise hayati organlara hasar vererek ölüme neden olabilir. Peki, sepsis nedir? Belirtileri ve tedavi yöntemleri nelerdir?
Vücutta enfeksiyona sebep olan bakterilerin kana karışması sonucu bağışıklık sisteminin aşırı derecede bir tepki göstermesi ile hayati risk gelişmesine sepsis denir. İmmün sistem normal durumlarda herhangi bir enfeksiyona karşı bazı kimyasalları maddeleri kan dolaşımına salar. Ancak bazen bu tepki normalin üstünde olarak doku ve organlarda hasara yol açabilir. Ağır gelişen durumlarda vücudun bütününde iltihaplanma görülür ve septik şok ismindeki tablo meydana gelebilir. Bu tablo ani tansiyon düşmesi ile ölümle sonuçlanabilir. Bu durumun engellenebilmesi için gereken antibiyotik tedavisinin ve intravenöz sıvıların vakit kaybetmeden uygulanması gerekir.
Sepsis, enfeksiyon nedeniyle gelişebildiği için hemen her bireyde oluşabilir. Ancak daha sık hamile kadınlarda, yaşlı bireylerde, bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde, 1 yaş altı bebeklerde, diyabet, böbrek, akciğer veya kanser hastalığı olanlarda oluşur. Bu kişilerde septik şok tablosu olması daha fazladır.
Yeni doğan bebeklerde de sepsis görülür. Doğumdan sonraki ilk 24 saat dışında ilk 10 gün içerisinde ateşin 38 derece üstüne iki kez art arda çıkması puerperal enfeksiyon olarak adlandırılır. Bu durum sonucu puerperal sepsis oluşur.
Ağır enfeksiyon vakalarında belirtileri net bir şekilde anlaşılmayabilir. Bu sebeple farklı semptomlarla karıştırılması olağandır. Ağır sepsis ve septik şok olarak 3 değişik aşaması olan sepsisin en sık görülen belirtileri ise şu şekilde sıralanabilir:
Kişide bu belirtiler olduğu ve herhangi bir enfeksiyon şüphesi bulunduğu zaman derhal acil servise götürülmesi gerekir. Sepsisin kontrol edilemediği hallerde ise ağır sepsis denilen tabloya geçilir. Bu dudumda görülen semptomlar ise şu şekilde olabilir:
Sepsis tablosunun son aşaması olan septik şokta ise ilgili belirtilere ek olarak anormal derecede kan basıncı düşüşü ve kanda bulunan laktik asit seviyesinin artması görülebilir. Bu aşamada organ yetmezliği kaçınılmaz bir hal alabilir.
Sepsis oluşmasında birçok enfeksiyon etkendir. Bir kan zehirlenmesi tablosu olan bu duruma yol açan en yaygın enfeksiyonlar; idrar yolu enfeksiyonları, solunum yolu enfeksiyonları, zatürre, menenjit, karın içi enfeksiyonlar, deri enfeksiyonları, yara ve yanıklardır. Geçirilen ameliyatlar sonrası yaralarda oluşabilecek enfeskisyonlar sepsis için risk etkenlerindendir. Bilhassa yaşlı kişilerde oluşma ihtimali yüksektir. Ayrıca gereksiz antibiyotik kullanımı veya antibiyotik kullanırken yarıda bırakılması, vücudun bu ilaç grubuna karşı direnç geliştirmesine neden olur. Bu da enfeksiyonların iyileşememesine yol açar. İmmün sistemi baskılayan ilaçların kullanılması da sepsis gelişimini kolaylaştırıcı bir etkiye neden olur.
Yukarıda saydığımız sepsis semptomları olması halinde sepsis tablosunda şüphe edilebilir. Bu durumda sağlık kuruluşuna başvurulması halinde hekim, hastanın detaylı bir öksünü alır ve fiziki muayene yaparak bazı testler ister. İlk olarak kan testi yapılır. kan testi ile enfeksiyon varlığı, pıhtılaşma olup olmadığı, oksijen miktarı, su ve elektrolit seviyeleri, karaciğer ve böbrek işlevleri ile kan pH değeri değerlendirilir. Bu değerlere bakıldıktan sonra gerekli görülürse farklı testlerde istenebilir. İdrar testi ile idrardaki bakteriler incelenirken, enfeksiyon etkenlerini bulmak için mukus salgı testlerinden yararlanılabilir. Tetkiklerin yeterli gelmediği hallerde ise akciğer görüntülemesi için röntgen, iç organların değerlendirilmesi için bilgisayarlı tomografi, yumurtalık ve safra kesesi gibi organlar için ultrason görüntüleme yapılabilir.
Erken ve hızlı yürütülen tedavi kişinin sepsisten kurtulmasını sağlayabilir. Kan zehirlenmesi yaşayan kişinin hastane yoğun bakım ünitesinde yakın izlem ile tedavi edilmesi gerekir. Septik şok geçiren kişileri solunum ve kalp fonksiyonlarını kontrol edebilmek için bazı hayati önlemler alınması gerekebilir. Bu gibi durumlarda plan hastalara bir dizi ilaç verilir. İlk olarak geniş spekturumlu antibiyotikler bulunur. Damar içi verilen bu antibiyotiklerin işe yarayıp yaramadığı zaman zaman kan alınarak kontrol edilir ve gerekirse farklı bir antibiyotik grubuna geçilir. Sepsis vakalarında genellikle hemen damar içi sıvı verilerek tansiyonu düzenlenmeye çalışılır.